Dilimize Farsçadan gelen “Aşiyan” kelimesi “Kuş Yuvası” anlamına geliyor. Baharın ilk günlerinde yeniden ziyaret ettiğim Aşiyan Müzesi’nde kuş sesleri eksik olmadığı gibi Erguvan manzaraları ve boğazın ilham veren görüntüsü ziyaretçilere İstanbul’un keyfini çıkaracağı çok keyifli bir ortam sunuyor.
Yeşilin içinde ve boğaz manzaralı olan bu güzel evi müze yapan özelliği ise edebiyatımızın önemli isimlerinden biri olan Tevfik Fikret’in dokuz yıl yaşadığı ve önemli eserlerini yazdığı ev olmasıdır.
Tevfik Fikret sadece eve ve semte Aşiyan adının verilmesinde öncü olmamış, bir de bu güzel kuş yuvasının planını kendi çizmiştir. Çok yönlü bir sanatçı olan Tevfik Fikret’in aynı zamanda Gazi Mustafa Kemal Atatürk için de önemli bir düşünce mimarı olmuştur. Öyle ki Atatürk, Tevfik Fikret ile ilgili olarak; “ Ben inkılap ruhunu ondan aldım. Ziyaret edeceğim yerlerin başında elbette ki Aşiyan gelir” der.
Aşiyan Müze Ziyareti
Üç katlı, bahçeli ve mümkün olduğunca orijinaline bağlı kalınarak restore edilen Aşiyan Müzesi’nin ilk katında Tevfik Fikret, babası ve oğlu ile ilgili ana salon bulunuyor. Salonun öne çıkan detaylarından biri ise Abdülmecit’in Tevfik Fikret’e hediye ettiği meşhur “Sis” tablosu. Tablodan biraz uzaklaşıp gözlerinizi kısarak baktığınızda sisin ardında yer alan Galata Köprüsü ve tarihi yarımada silüetini görebilirsiniz.
Edebiyatı Cedide salonunda dönemin edebiyat akımına ait sanatçıların orijinal fotoğrafları, Abdülhak Hamit Tarhan odasında ise Tarhan’ın orijinal boyutlardaki resmini görebilirsiniz. Şairi Azam olarak bildiğimiz Tarhan’ın masasında ise kullandığı son ilacının şişesi, özel eşyaları ve Lüsyen’e ait saçlar bulunmakta.
Müzenin üst katında ise Tevfik Fikret’in çalışma odası göze çarpıyor. Masasının üstünde kendine ait orijinal yazı takımı ile beraber Aşiyan Müzesi’nin planı bulunuyor. Çalışma masasının tam karşısındaki kısımda ise Osmanlıca orijinal doğum belgesi ve kendi çizdiği karakalem çalışması bulunuyor.
Evin en güzel manzaralı odası ise kuşkusuz Fikret’in yatak odası. Tevfik Fikret’in yaşadığı dönemlerde boğazın karşı kıyısındaki evlerin sayısının 50-60 kadar olduğunu hayal edin, o ana tanık olmak ne güzel olurdu değil mi? Yatağının hemen yanında yer alan fotoğraf ise Fikret’in öldükten sonra çekilen ilk fotoğrafı. Vasiyetinde öldükten sonra (19 Ağustos 1915) bu evin bahçesine gömülmek istediğini belirtse de bu isteği ölümünden yıllar sonra, 24 Aralık 1961’de gerçekleşti.
Yatağının diğer yanında yer alan mask ise Mihri Müşfik Hanım’ın eseri. Müşfik Hanım’ın bir diğer özelliği ise Mustafa Kemal Atatürk’ün portesini ilk yapan sanatçı olmasıydı tabii ki.
Odada Mustafa Kemal’in Aşiyan ziyaretiyle ilgili bilgiler de yer alıyor.
Evin en alt katında ise Şair Nigar Hanım’a adanmış bir oda, yemek odaları ve mutfak bulunuyor. Yedi dili akıcı olarak konuşabilen Nigar Hanım’ın halen bir kısmı gizli olarak saklanan Aşiyan Günlükleri de bu evde saklanıyor.
Yemek odasında göze çarpan ilk detaylar duvardaki natürmort tablolar oluyor. Yemek odasının yanındaki mutfaktan balkona açılan pencereye ise “Sokrat Penceresi” adını vermiş Tevfik Fikret.
Müze Ziyaret Bilgileri
Aşiyan Müzesi Pazartesi günleri hariç her gün ziyarete açıktır. 09.00-16.00 arasında gezebileceğiniz müzeye girişler de ücretsizdir.
Müzeye Ulaşım
Aşiyan Mezarlığına çıkan yokuşun hemen devamında yer alıyor. Sahil yolundaki Aşiyan otobüs durağında indikten sonra 250 metre yokuş çıktıktan sonra müzeye ulaşabilirsiniz.
Leave A Reply