Oğulcan Tatar - Knidos Antik Kenti

Knidos Antik Kenti ve Antik Kentin Meşhur Kapısı

Kimi zaman bir lezzeti özleyip yola çıkıyorum kimi zaman bir paragraf bilginin getirdiği merak rüzgarı beni havalimanına sürüklüyor. Motivasyonlarım sadece bunlardan ibaret değil tabii ki. Sosyal medyada gördüğüm bir kapı fotoğrafının benim için özel bir insan tarafından çok benzerinin resmedildiğini görünce ilk fırsatta bu kapıya gitmeye karar verdim. Bu sayede daha önce birçok kez gezdiğim Knidos Antik Kenti’nin fenerine, fenerin yanındaki o meşhur kapıya giderek kendime güzel bir hikaye edindim.

Kapıyı ve kapıya giden yolu anlatmadan önce gelin size biraz Knidos’u anlatayım.

Knidos Antik Kenti

Kuruluşu Megara’dan gelen Bizas’ın kurduğu Bizantium ile aynı yüzyıla tarihlenerek MÖ 7. Yüzyılda Yunanistan’ın Teselya Bölgesinden gelen göçmenlerce tamamlanır. Tarihin babası Heredot ise Knidosla ilgili olarak Spartalıların Knidos’u bir koloni şehri olarak kurduğunu yazar.

Tarihte Dorlar, Persler, Atinanılar, Germiyanoğulları ve en son Yıldırım Beyazıt tarafından işgal edilen bölge Sultan Reşad döneminde Reşadiye adını almış. Günümüzde antik kentin de bulunduğu semtin adı Reşadiye.

Knidos matematik, mimarlık ve sanatta oldukça ileri bir kentti. Önemli astronomi ve matematik bilimcisi Eudoksus da Knidosluydu. Dünyanın antik yedi harikasından birinin mimarı olan Sostratos da İskenderiye Feneri’ni burada aldığı eğitim sonrasında yaptı.

Kapıyı ve kapıya giden yolu anlatmadan önce gelin size biraz Knidos’u anlatayım.

Knidos Kazısı ve Knidos Aslanı

1857 yılında Charles Newton’un İngiltere’den 250 kadar insanla gelip bir yıldan fazla bir sürede 212 sandık tarihi eseri beraberinde İngiltere’ye götürmesiyle Knidos gün yüzüne çıkmaya başladı. Antik kentin en önemli parçalarından biri olan Knidos Aslanı da bu yolculukla İngiltere’ye taşındı ve şu an British Museum’da sergileniyor. 2008 yılında verdiğimiz dilekçe ile aslanın iadesini istesek de İngilizlerin aslanı yakın gelecekte vermeyi niyeti pek yok.

Tiyatrolar

20.000 kapasiteli olduğu düşünülen büyük tiyatrodan neredeyse hiçbir şey kalmamış. Afrodit Tapınağı’nın sütunlarıyla beraber Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın Kahire’deki sarayında ve Dolmabahçe Sarayı’nın iç merdivenlerinde kullanılmış birçok tarihi parça. Küçük tiyatro ise denize yakın tarafta, yepyeni görünümlü mermer restorasyonu büyük tepki çeken 4500 kapasiteli tiyatrodur.

Knidos’ta Yüzme Fırsatı

Yüzülebilen antik kentleri çok seviyorum. Knidos gezimden birkaç gün önce Phaselis, Olimpos, Patara ve İztuzu (Kaunos) antik kentlerinde yüzmüştüm. Saydığım antik kentlerde yüzme imkanı olduğu geniş kitleler tarafından bilinse de Knidos’ta bu pek bilinmiyor. Suyu serin, yarımada ucundaki Knidos’ta yüzmek için antik kentin limanının ana kara tarafına geçip limanı arkanıza aldıktan sonra biraz yürümeniz gerekiyor. Tabanı taş olan koyda deniz kestaneleri de olduğundan deniz ayakkabısıyla yüzmenizi tavsiye ederim.

Antik kentin tamamını içeren bir gezi yazısı yazmak mehtabın yakamozla buluşmasına şahitlik eden çalışma gecelerinin sonucu yazılabilir anca. Dolayısıyla ben sevdiğim ufak bilgileri vererek antik kentin feneriyle yazımı sonlandıracağım.

Knidos Feneri ve Boşluğa Açılan Kapı

Kentin yarımada kısmına geçip en basit haliyle fenere giden boruları takip ederek yaklaşık 25 dakikalık patika yolu yürümeniz gerekiyor. Yol düzayak olmadığı gibi sivri ve dikenli bitkiler arasında yürüyeceğiniz için uzun kıyafetler giymenizi tavsiye ederim. Bir diğer tavsiyem de eğer 1-2 kişilik grupla yürüyecekseniz sizinle beraber aynı yolu yürüyen başka kişilerle beraber hareket ederseniz birlikten doğacak kuvvetten de faydalanabilirsiniz. Vardığınız zaman hele bir de gün batımı saatleriyse manzaranın tadı kat edilen yolun zorluğundan çok daha kıymetli olacak. Fenerde herhangi bir işletme olmadığı için mutlaka yanınıza su alın. Gün batımının tadını çıkarırken saati de gözleyin, çünkü dönüş yolunuzda herhangi bir aydınlatma olmayacak. Fenerde kapının yanında çektiğim videoyu aşağıdaki instagram gönderimden izleyebilirsiniz.

Datça’da nerede kalmalı?

  • Butik bir konaklama deneyimi için Datça Vineyard’ın butik oteli Datça Bağ’ı öneririm
    https://www.datcabag.com/ Kızlan Köyü Değirmenaltı Mevkii Marmaris Yolu 7. Km Datça/MUGLA Tel: +90 252 722 03 72 Fax: +90 252 722 03 73 E-mail: info@datcabag.com
  • Tüm odaları deniz gören, sonsuzluk havuzu ve restoranı Kylix ile ön plana çıkan şehir merkezindeki diğer butik otel tavsiyem de Cape Krio.
    http://www.capekrio.com/ Kargı Yolu No: 26, 48900 Datça – Muğla, Türkiye Email: info@capekrio.com Telefon: +90 252 722 02 02 Gsm: +90 535 301 95 80

Related Posts

Leave A Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *