Topraklarımızı güzelleştiren ve ona asıl değerini katan çiftçilerimizden biri Mahmut Kılıç ve okuduğu ile yetinmeyip Almanya’dan kalkıp gelen, araştırıp soruşturup, işini tüm sevgisiyle yapan profesör doktor Klaus Schmidt. İkinize de teşekkürler.
Urfalı Mahmut Kılıç belki de bilmeden, sadece düzgün bir vatandaş olduğu için, dünya tarihinin bilinen ilk kutsal alan keşfine ön ayak oldu. Onun Şanlıurfa Müzesine, tarlasından çıkarıp götürdüğü küçük bir insan erkek heykeli ise Klaus Schmidt’in görmesi ile profesörün Berlin’de bulduklarıyla tüm şüphelerinin aslında doğru olduğunu ve Urfa’ya kadar gelmesine değdiğini gösterdi. (yıl 1995ti.)
Tarih, işte bu tesadüfleri ve hikâyeleri ile güzel. Ve buna katkı sağlayan değerli insanlarla.
Göbeklitepe şuan için bildiğimiz dünyamızın ilk kutsal alanı olarak görülüyor. Yapımı M.Ö 10000li yıllara dayanan höyük, bütün araştırmalara ve bulgulara göre anıtsal bir alan. Yeri ise Urfaya 20 km. uzaklıkta Örencik Köyü yakınlarında.
İçerisinde bulunan 30metre çaplarında, yuvarlak ve elips sütunlar ve T şeklinde insanı temsil ettiği düşünülen, her biri 40-60 ton civarında, boyutları 3 ila 6 metre arasında değişen 3 insan figüründen ve birçok irili ufaklı heykelden oluşan Göbeklitepe, neolitik döneme ait tarihe ışık tutan en önemli eserlerden biri.
Birçok araştırmacının makalesine yansımış, National Geography tarafından belgeseli çekilmiş, dünya basınında 2010lu yıllardan beri büyük ilgi gören ve Amerikan menşeili Business Insider dergisi tarafından 2016 yılında ‘’ölmeden önce görülmesi gereken 2.yer’’ olarak tanıtılan Göbeklitepe, şuan için son 5 yıldır Unesco’nun da geçici miras listesinde yer almaktadır. Bu listeye kalıcı olarak girmek için son çalışmalar sürdürülmekte ve 2018 ortalarında listeye kalıcı olarak girmesi öngörülmektedir.
Göbeklitepe’ye ait 700e yakın eser son yıllarda yenilenen Şanlıurfa Arkeoloji ve Mozaik Müzesinde sergilenmektedir.
Yaklaşık 3 sene evvel Klaus Schmidt’in vefatı ile kazı çalışmalarına bir süre ara verilmiş olsa da şuan itibariyle çalışmalar devam etmektedir. 2016 yılında Göbeklitepede yapılan en önemli keşiflerden biri ise birçok insan kemiği ile birlikte bulunan yaklaşık 3 adet insan kafatası olmuştur. Ve bu kafataslarının muazzam derece düzgün oyulmuş ve temizlenmiş halleri ise anıtsal alanla alakalı ritüellerle ilişkilendirilmiştir. Bu oyma işlemleri bazı profesörler tarafından belki de tarihte ilk oyum işlemi olabileceği konusunda güçlü deliller ile desteklenmektedir.
Göbeklitepe’de bulunan tüm bu heykeller, heykellere kazınmış kabartma vahşi hayvan figürleri, yapısal olarak taşların insana benzemesi ( T şeklinde açılmış kollar ve gövde) ve dizilimleri ve daha bir çok bulgu bizlere aslında burada ki amacın daha çok kutsal ayinler olduğu ve büyük ihtimalle yılın belli dönemlerinde burada toplanılarak belli ritüeller yapıldığını gösterir.
Birçok araştırmacı tarım ile değil, dinsel törenler sebebiyle insanların yerleşik yaşama geçtiklerine inanmaktadır ve Göbeklitepe de bu tezi çok kuvvetli şekilde doğrulamaktadır. İnsanoğlu dinsel ve tanrısal inanç sebebiyle bir araya gelmektedir ve inanılana göre Göbeklitepe bu konuda bilinen ilk höyük alanıdır. En önemli özelliklerinden biri ise kübizmle ilişkilendirilen birçok figür bulundurması ve büyük ihtimalle bunlarında bilinen ilk kübik çalışmalar olduğudur.
Göbeklitepe insan tarihi açısından mükemmel bir buluştur ve ne mutlu bize ki Türkiye’nin bu muazzam kültürüne ve değerli topraklarına bir tane daha ve belki de dünya içinde en önemli tarihi keşif eklenmiştir.
Sizleri bu muazzam eseri görmek için Şanlıurfa’ya davet ediyoruz!
Kaynaklarım ;
Wikizero.org
Kulturvarliklari.gov.tr
Arkeolojihaber.net
Gobeklitepe.info fotolar.
Leave A Reply